Gülçin Çandarlıoğlu, Tarih Metodu (Araştırma-Yazma), Türk Dünyası Araştırma Vakfı Yayınları, İstanbul 2003. 76sh.

Prof. Dr Gülçin Çandarlıoğlu, Ord. Prof. Zeki Velidi Togan ve Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlunun öğrencisi olmuş ve daha sonra hocaları olan bu iki büyük tarihçimiz ile aynı kürsüde görev yapmıştır. Bilindiği üzere Türkçe ilk kapsamlı tarih metodu kitabı Z. V. Togan’ın ilk baskısı 1950 yılında yapılan Tarihte Usul isimli çalışmasıdır. Ancak gerek Togan’ın bu kapsamlı kitabı ve gerekse Kafesoğlu’nun Tarih Metodu ders notları dil bakımından günümüzde öğrencileri bir hayli zorlamaktadır. Sayın Çandarlıoğlu’nun eserin ön sözünde de belirttiği üzere öğrencilerin isteği doğrultusunda daha sade bir dille, öğrencilerin ihtiyacını karşılamak üzere eserini yayınlamıştır.

Eser sekiz ana bölümden oluşmuştur. I. Bölüm (s. 9-14) Tarih Metodu ve Tarih Nedir? başlığını taşımaktadır. Burada tarihin ilim olup olmadığı, Tarih’in Sanat ve felsefe ile ilişkisi ve tarihin gayesi üzerinde durulmuştur. Bu bölüm tarih metodu ile ilgili çalışmaların tarihçesinin kısaca anlatıldığı “Tarih İlminin Kuruluş Safhaları” “Tarihin tanımı” ve “Tarihin Faydaları” gibi alt başlıkları içermektedir.
II. Bölüm (s.14-24) “Tarihin Diğer İlimlerle İlişkileri” başlığını taşımaktadır. Bu bölümde kısaca tarihin Sosyoloji coğrafya, Etnoğrafya, İktisat vs. gibi alanlarla ilişkileri anlatıldıktan sonra Epigrafi, Nümizmatik, Paleografya, Diplomatik vs. gibi tarihe yardımcı ilimler hakkında kısaca bilgi verilmiştir.
Eserin III. Bölümüde (25-28) “Tarih Yazma Tarzları” başlığı altında Rivayetçi, Pragmatik ve Araştırıcı tarihçilik olmak üzere üç tarz üzerinde durulmuştur.
29-51sahifeler arasında yer alan IV. Bölüm Tarih Felsefesine ayrılmıştır. Burada yazar batı düşünürlerinin tarih telakkileri hakkında bilgi vermiş(s.32-44) ayrıca islam düşünürlerinin tarihe dair görüşlerine (s.45-51) de temas etmiştir.

V. Bölüm (s.52-61) “Tarihi Malzeme ve Kaynak Bilgisi” ‘ne tahsis edilmiştir. Burada ihtiva ettiği bilginin değerine göre ve bilgi veren kaynağın cinsine göre olmak üzere iki şekilde malzeme tasnif edilmiştir. Birinci grupta ana kaynak, birinci elden kaynak özellikleri açıklanmış, ikinci grupta ise malzemenin cinsine göre haberler ve maddi eser kalıntıları olarak tasnif edilmiştir. Bu tasniflere bakıldığında tarihi malzemenin ne kadar geniş bir çerçevesi ve çeşitliliği olduğu anlaşılmaktadır. Tarihi malzemenin tahlilinden sonra bu malzemenin tenkidi meselesi VI. Bölümün konusunu oluşturmaktadır. Burada tarihçilerin tenkid ve kontrollerini daha ziyade yazma veya basılı eserler üzerinde yaptıkları belirtilmiş ve kroniklerin, şecerelerin, vakfiyeler ve diplomatik belgelerin tenkidinin tarihçiye düştüğü belirtilmiş diğer malzeme türlerinin (paralar, keramik, resim vs) farklı mütehassısları olduğu açıklanmıştır. Tarihçinin tenkidini yapmak durumunda olduğu malzemelerin dış ve iç tenkit olarak iki ana kısımda tenkit edilebileceğini görüyoruz.
Eserin VII. Bölümü, Kaleme Alma Tekniği başlığını taşır. Bu kısa bölümde kaynak malzemenin sağlam bir şekilde tespitinden sonra bu malzemenin okuyucuya sunulması için terkibe, senteze gerek olduğu, bunun da üç yoldan (yer, zaman ve konu) yapılabileceği belirtilmiştir. Sentez yapılarken dikkat edilmesi gereken noktalar vurgulanmıştır. Burada vurgulanan altı madde son derece dikkate değerdir. Bu bölümde ikinci olarak tertip tarzları alt başlığı altında monografi, komplilasyon, el kitabı, deneme, makale gibi terimlerin tanımları yapılmıştır. Bu bölümde son olarak tarihçi bir terkip değil de bir yazma eseri neşredecekse yani edisyon kritik yapacaksa nasıl hareket etmeli meselesine dair bilgi verilmiştir.
Kitabın son bölümü olan VIII. Bölüm “Bir Eserin Hazırlık ve Yazma Safhası” başlığını taşımaktadır. Burada dört alt başlık ile bir çalışmanın nasıl yapılacağının özeti verilmiştir. Bu alt başlıklar sırayla Konu Seçimi, Konunun Sınırlandırılması, Bibliyografya tespiti ve Eserin Kaleme Alınması şeklindedir.
Bir ders kitabı olarak hazırlanan çalışmada dipnot kullanılmamış ancak eserin sonunda bibliyografya verilmiştir.

Eserin bölüm başlıkları içindekilerde sıralanmış ama eserin bünyesinde yer alan ara başlıklar içindekilerde gösterilmemiştir. Eserde Tarih Metodu konusunda hemen her husus kısa ve öz olarak anlatılmıştır. Dolayısıyla sadece tarih öğrencileri değil tarih metodu gibi kapsamlı bir konuyu ana hatlarıyla okumak isteyen bütün tarih meraklılarının rahatlıkla okuyabileceği bir eserdir.
Ders kitabı olarak okuttuğumuz bu eserin internet ortamındaki verilere dair olan araştırma metodunun ilavesiyle ikinci baskısının yapılacağını duymak bizleri çok sevindirdi.
Prof. Dr. Hayrunnisa Alan*